Monday 17 October 2016

Doruk icin aktivitelerle, bizim icin hastaliklarla dolu bir haftanin ardindan

Evet, bu hafta Ozii ve ben sirasiyla hasta olduk. Iyiki de sirayla hasta olduk, ki Doruk hicbir aktivitesinden geri kalmadi. Bloga baslamadan once sunu soylemem gerekiyor. Bu hafta blogu ingilizce karakterlerle yazmaya karar verdim. Ingilizve klavye ile Turkce metin yazmayi maalesef basaramadim :( Yakinda bu sorunum sevgili dostum Gurhan tarafindan cozulecek gibi duruyor :) Gelelim bloga,

Haftaya cok guzel bir baslangic yapmistik. Pazartesi yazin habercisi bir hava vardi. Ne o ilkbaharin meshur ruzgari, ne de yagmur. Gunes piril pirildi. Doruk da havayi koklamis olacak ki, 9.30'a kadar onu evde zor tuttum. Sonra dogru'dan bize 10 dakika mesafedeki parka. Adi Esplanade, ne kadar buyuk oldugunu anlatamam bile, iceride bir yerden bir yere ya guzel, uzun bir yururyus yaparak ulasmak ya da araba ile gitmek gerekiyor. Biz araba ile gidip arabayi parkin ortasindaki Cafe'ye park ettik. Once yakinlardaki ordekli golete gittik. Bizim gibi havayi guzel goren bircok cocuklu anne baba da oradaydi ve ordeklere ekmek atiyorlardi. Biz de onlar sayesinde ekmekleri kapisan ordekleri izleyebildik, hatta Doruk izlemekle kalmadi, cimlerde dolasan ordekleri kovaladi. Beni taniyanlar bilir, her turlu hayvandan korkarim. O nedenle Doruk'u ordekleri kovalama konusunda nasil kontrol edecegimi bilmiyordum. Neyse ki Doruk cok yaklasinca ordekler kacmaya basladilar, bana da cok mudahele edecek durum olmadi. Doruk ordeklerin pesinden, ben Doruk'un pesinden kosturup durduk cimlerde. Tabii Doruk'u goletten uzak tuttmak da ayri bir is. Biraksam girecek suya.
Orada isimiz bitince, Doruk'u yonlendirmeksizin, Doruk cafe'ye dogru kosmaya basladi. Hatta gecen hafta girdigimiz arka kapiyi hatirlamis olacak ki dogrudan oraya kostu. Iceri girdigimizde yemek kabinini isaret edip, dogru mama sandalyelerinin durdugu yere kostu. Evet, daha konusamiyor ama konusmaksizin bir iletisim bu kadar mi guzel kurulur onu gosteriyor bize. Akliniza gelebilir belki ama siz yazmadan ben yazayim, onun kurdugu her iletisimi anlasam da ona konusarak cevap veriyorum. Yemekleri gosterdigi zaman, once yemek diyor, sonra "aciktin mi, yemek mi istiyorsun?" diye cumlemi tamamliyorum. Erkek cocuklari gec konusur, hele ki iki dilli buyuyen cocuk iyice gec konusur diyorlar. Saniyorum ki endise edecek birsey yok ama yine de ilk anlamli kelimelerini duymak icin sabirsizlaniyorum. Ha hic birsey demiyor da degil, kopek gorunce bilincli "hav hav" diyor. "bebbbeee" diye babasina sesleniyor. Agzimdan bir kelime cikinca bazen ilk hecesini anlik o da cikariyor. Cabaliyor anlayacaginiz. Neyse, yemek olarak bizdeki pogaca, buradaki adi ile scon siparis ettik Doruk beye, ben de " large flat white single shot" (buyuk boy tek olcek "flat white" - bunu ceviremiyorum cunku kahvenin adi bu) kahvemi soyledim. Gunesin keyfini cikarmak icin bahceye oturduk. Scon gelir gelmez Doruk buyuk bir istahla yedi. Yemek biter bitmez, dogru oyun parkina. Orada bizi iki arkadasimiz bekliyordu. Evet evet bizi :) iki anne ve tam Dorukla yasit iki arkadas - Minoo ve Jordan. Doruk onceden sadece salincaga binmek isterdi ama bu aralar kaydirakli, tirmanmali, tuplu muplu oyun kompleksleri var ya, onlara da cok merak saldi. Oyun parkinda gecen zamanin yarisinda sallandiysa diger yarisinda da o alanda oynadi. Normalde saat 11 de ogle yemegi yer, ama saat 11 olmasina ragmen onu parktan alamadim. Eve geldigimizde sanirim 11.30 du ve apar topar bir kofte isittim. Onu da pek yemedi, artik scon onu nasil doyurduysa. 11.50 de sutunu icti ve her zamanki saati olan 12.20'de uyumustu. Doruk son bir aydir gun icinde artik sadece bir kere uyuyor ve o uyku da blok 2 saat suruyor. Iki bucuk civari uyandiginda ise onu bir surpriz bekliyordu. Asli ablasi bizi ziyarete gelmisti. Doruk uyandiginda evde birilerini gorurse cok mutlu oluyor. Hemencecik uyku sonrasi sutunu icti ve kendine geldiginde dogru Asli abla ile oynamaya. Asli abla ile yarim saat kadar guzel vakit gecirdikten sonra dogruca babayi almaya ve bu sefer de baba ile parkin keyfini cikarmaya gittik. Baba ile Doruk kostururken ben de fotograf makinem ile guzel karaler yakalamaya calistim. Bu gunun ozeti kareleri hemen suraya ilistirecegim,

Parktaki cafe'de Doruk scon yerken.
Oyun parkinda degmeyin Doruk'un keyfine.
Arada durup dusundugu de oluyor tabii simdi nereye kossam diye :)



Babamiz ve yeni saclari

Gelelim Sali gunune. Bugunku aktivitemiz ise muzik grubuydu - Move to Music. Bu seans onumuzdeki 10 hafta surecek olan seanslarin ilki olacakti ve bu bizim Doruk ile katildigimiz ucuncu ve son seviyeydi. Doruk daha oturmayi bile bilmezken baslamistik ilk seviye seanslarina katilmaya. Sonra emeklemeye gecince emekleme grubuna devam ettik. Simdi ise ayaklandi ve yuruyenler grubundayiz. Bu grup artik son, ama en az uc yasina kadar da gidebilecegimiz bir grup. Doruk emekleme grubundayken bu aktiviteden rahatsiz olmaya baslamisti ve ben de onun bu rahatsizligina saygi duyarak parasini odemis olmamam ragmen aktiviteye katilmayi durdurmustum. O nedenle bu yeni gruptaki tepkisini oldukca merak ediyordum. Guzel bir baslangic yapti ve neredeyse cok mizildamadan seansi tamamladik. Cok fotograf cekemedim ama en sevdigi bolumlerden biri olan boloncuklarla oynadigi kareyi de hemen suraya koyup devam ediyorum.

Doruk bey saclarini bu ara toplatmadigi icin pek taniyamayabilirsiniz. O nedenle yazayim sari ustlu olan.
Sali gunu ogleden sonra bana bir halsizliktir coktu. Sirtim agrimaya basladi. Tuh dedim tam da iyi giderken nereden cikti bu agri. Sonra hatirladim, dun aksam Doruk uyuduktan sonra Ozii ile evde spor yapmistik. Spor bitince once dusa sen gir demistim Ozii'ye, herhalde onu beklerken ter uzerimde sogudu ve o nedenle agriyor dedim. Cok da onemsemedim. Aksam gecen hafta yazdigim "active toddler" egitiminin ikinci seansina gidecektim. Ozii de o aksam ustu arkadaslari ile is cikisi bira icmeye gitmisti. Ozii biraz gec geldigi icin Doruk da biraz gec yatti. Ben ancak Ozii Doruk'u yatirmak icin odasina girdikleri sirada evden cikabildim. Iyice halsizlesmistim ama egitimi de kacirmak istemiyordum. Egitim cok verimli gecmedi tahmin edeceginiz gibi. Yine gecen hafta bahsettigim buradaki yakin arkadasim Eli de hastaydi. Elimizde bitki caylari ile tamamladik egitimi. Ama yine cok guzel seyler ogrendim; kucuk cocuk davranislarini nasil anlamali ve yonetmeli konulari ile ilgili. Ozellikle kucuk bir cocugun beyin yapisinin elle anlatildigi bir model vardi. En cok aklimda kalan ve Doruk'a uygulayacagim sey de o. Isteyenler videosuna youtube'dan bakabilirler. Ben asagiya linkini koyuyor olacagim. Bir de kucuk cocugun agzindan yazilmis bir sayfa yazi verdiler. Ben o yaziyi taa hamilelik doneminde okumustum ve o yazi benim annelik cizgimi sekillendirmisti diyebilirim. Bu egitimde de yine karsima ciktigi icin onu da sizlerle asagida paylasacagim. Egitimde genel olarak 2 yas krizi denilen o krizler neden olur, neler yapmaliyiz gibi seylerin uzerinden orneklerle konustuk. Asagiya verdikleri brosurlerin de kapak fotograflarini koyacagim ki, ilginizi ceken birsey olursa onunla ilgili ayri bir blog yazar ya da size icindekilerin fotografini cekip gonderebilirim.





Egitimden cikip da eve geldigimde halsizlikten oluyordum. Dogruca yataga. Ozii ile birbirimizi gorup de gunu degerlendirememistik bile. O kadar halsizligime ragmen uyuyamadim butun gece. Cok tikaliydi burnum, agrilarim vardi. Sabah iyice kotulestim. Hatta agrilari yumusatmak icin inliyordum. Butun gun yataktan cikamadim. Neyse ki Doruk o gun krese gidecekti ki ne benim ne de Ozii'nin ilgilenmesi gerekmeyecekti. Ozii Doruk'u besledi, beslenme cantasini hazirladi ve krese goturdu. Cok merak ediyordum, bensiz gitmesinde problem olacak mi diye ama o kadar mutlu gitti ki benim de icime bir rahatlama coktu. Tabii sadece icime, o kadar kotuydum ki, herhalde uzun sure toparlayamayacagim sandim. Ozii Doruk'u birakip benimle ilgilenmek icin eve geri geldi. Iyi ki de geldi. Odadan cikacak, agzimi acacak halim yoktu. Hicbirsey yiyemeden butun gun uyudum. O gunle ilgili cok da fazla detay veremeyecegim, cunku sadece yattim. Ogleden sonra belki bir kalktiysam sadece Doruk gelince onu kucaklamak icin kalkmisimdir. Persembe gunu de hastaligim devam ediyordu. O gece, otrivin kullanarak, en azindan burnum acik oldugu icin daha rahat gecmisti. Biraz uyuyunca vucudum biraz daha toparlamisti. Ama hala asiri halsizlik, agrilar, usume titreme devam ediyordu. Bu boyle olmaz dedim. Bir ay icinde ucuncu kez de hasta oldugum icin hemen doktordan randevu aldim. Doktora ogleden sonra tam Doruk'u almadan once gittik. Doktor oyle bir tani koydu ki orada egilip eteklerini opesim geldi. Meger bir ayda ucuncu kez hasta olmamin nedeni o masum olmadigini bildigim ama kendimce kontrollu kullandigim otrivinmis. Ben burnum tikandikca aralikli onu kullaniyordum ya iste viruslar acik olan burun kanallarindan ellerini kollarini sallaya sallaya giriyormus benim vucuda. Neyse ki verdigi ilaclar bir gecede etki etti de Cuma'ya harika bir baslangic yaptim. Bir gece de enerjim yerine gelmis, neredeyse kendimi super kadin gibi hissediyordum. Guzel bir Cuma sabahi gecirdikten sonra hal hatir sormak icin babamizi aradik. Bir de ne duyalim Ozii kendini iyi hissetmiyormus. Dogru onu almaya okula gittik. Iste o gun bugundur hasta benim Bey :) bu "Bey" kelimesine ne kadar gicik oldugumu yakinlarim bilir ama buraya da pek yakisti :) Ha gulerek yaziyorum cunku dunden beri daha iyi. Ikimizde antibiotik kullaniyoruz.
Gelelim enerjik Deniz'in Doruk'u icin hazirladigi aktivitelere. Bir gece onceden evde oyun hamuru hazirlamaya kalkmistik. Hatirlarsiniz belki her aksam bir aktivitemiz vardi Ozii ile ve o gunun aktivitesi de Doruk icin birseyler yapmakti. Iste bizde fistik yesili renkli oyun hamuru hazirlamistik. Sabah kalktigimda oyun hamurunun tutmadigini gordum ya, aklima baska birsey geldi. Doruk kahvaltisini bitirir bitirmez oturttum onu masasina. Al dedim sok ellerini yesil sivimsi hamurumsu seye :) sekil veremedik belki ama cocuklar gibi sendik. Aktivite sadece bes dakika surdu, neden mi? o kadar heyecanliydim ki yere birsey sermeyi unutmusum. Doruk sagolsun, o da o kadar begendi ki sacina basina, haliya her yere surmeye karar verdi o hamurumsuyu. Iste size oyunun ilk dakikasindan bir kare;

Oyunun sonunda tum masa fistik yesiliydi. Sadece Doruk mu yapti dersiniz. Ondan cok ben oynadim ben :)
Oyun bitip de masayi temizledigimde Doruk yine masasinda oynamaya devam etti. Bazen legolari ile oynadi, bazen kitap okudu ama kosesini cok sevmis olacak ki orada epey vakit gecirdi. Tabii daha kendi cabaladigi halde tam cikamayinca Deniz surekli Doruk'u indir bindir yapti.



O gunku yeni kesfimiz ise calisma odasindaki kalemlik ve kagidi karalama aktivitesi. Ben Doruk'un kalem tutma ve cizme konusunda bu kadar ilerledigini fark etmemisim. Kres sagolsun. Sanirim ilk masaya oturduktan sonra o gun bes kere daha oturdu. Ben de video cekme firsati buldum. Ilk defa video ekliyorum, umarim sorunsuz calisir.



O gunku son aktivitemiz de pirincleri kaptan kapa bosaltma. Ne zamandir aklimdaydi bu aktivite, yine o gun kendimi iyi hissetmenin verdigi gaz ile hemen kurdum duzenegi. Iste yine videosu.




Bu Cuma gunku aktivite, asagidaki de bir sonraki gunden. Duzenegi aynen katlayip koydum ki bir sonraki gun rahat oldu. Hem de pirincler heba olmadi. Hatta hala oyuna hazir sekilde kenarda duruyor.

Gunun son aktivitesi dedim ya bir de gun boyu kirmizi tahta atina bindi. Bu tahta ati instagramda da yazmistim, cok severek almistim ama bir suredir sadece dekor olarak duruyordu. Nihayet bu hafta aktif olarak kullanmaya basladi, Darisi bisikletin basina :) Iste tahta at videosu.


Cumartesi gunu de kendimi yine cok iyi hissediyordum. O gun Doruk'un yine onumuzdeki 10 hafta surecek yuzme kursunun ilk gunuydu. Inanilmaz bir histi daha 16 aylik ama yuzme kursuna gidecekti. Yuzme kursu 10.35teydi ama Doruk'u yine 9.45'e kadar evde zor tuttum. Sonra dogru havuza. Yarim saat kucukler havuzunda takildik. O kadar eglendi ki size anlatamam. Ozii hala hasta ve evde oldugu icin bize katilamadi, o nedenle fotograf cekemedim ama detaylari ile birlikte bu kisma haftaya daha fazla yer vermeyi dusunuyorum.

Doruk icin yogun, bizim icin hastaliklarla dolu haftanin blogu bu kadar. Haftaya gorusmek uzere...