Hayat bizim için Palmerston North'da da rutine girdi. Hafta içi
sessiz ve sakin geçiyor. Ozii her sabah 8-9 gibi otobüsle üniversiteye gidiyor.
Eve 4-5 gibi dönüyor. Cumaları ya da bir gün evden çalışmayı planlıyor ya
bakalım başarabilecek mi. Ben ise biraz rölantideyim; kitap okuyorum, spora
gidiyorum ve tabii ki evin temel ihtiyaçları ile ilgileniyorum :). Değişik
heyecanlar ve keşifler içindeyim. Aslında daha çok dışarıda zaman geçirmek
istiyorum. Sokakları ve dükkânları keşfedip, fotoğraf makinemi denemek
istiyorum ama hava soğuk ve rüzgârlı. Son birkaç gündür de üzerimde bir
kırıklık var. Heyecanıma kapılmayıp bu haftayı sakin ve evde dinlenerek
geçirsem benim için çok daha iyi olacak. Geceleri ise film veya dizi keyfi; ilk
haftamızda henüz internetimiz olmadığı için elimizde olanlar arasından Harry
Potter'ı seçtik ve hafta sonu bitirdik. İnternetimizin de gelmesi ile bu hafta
Game of Thrones son sezona başladık. Şimdiden 5. bölüm bitti.
Bu hafta sonu yine çok yoğun geçti. Her Cuma Ozii'nin
saat 4'de reading group toplantısı oluyor, hem de Rosie O' Gradys isimli Irish
Pub'da. Bu Cuma ben de toplantı sonrasında, önceden planladığımız Cuma akşam
yemeği için, mekâna gidip Ozii ve Kanadalı çift ile buluştum. (Emily ve Mike)
Mike aslen Yeni Zelandalı, ama ailesi yıllar önce Kanada'ya yerleşmiş ve halen
orada yaşıyorlar. Neden Palmerston North'a gelmişler derseniz, Kanada'da da
işsizlik bir sorun haline gelmiş ve İngilizce konuşulan dünyadaki sınırlı sayıda
ülkenin arasından en azından Mike'ın ablası Yeni Zelanda'da ve hatta Palmerston
North'da diye burayı tercih etmişler. İyi ki de etmişler, yaşı yaşımıza uygun
ve kafa dengi arkadaşlar :) Emily'de Ozii gibi Lecturer olarak başlamış
Massey'de. Birlikte, Ozii ile daha önce gözümüze kestirdiğimiz şık bir mekâna
gittik ve güzel bir akşam yemeği yedik. Haa yemekleri beğendin mi diye
sorarsanız kötü bir tercih yapmışım ama ortam çok güzeldi. Sıcacık şömine başı!
Aslında canlı müzik de varmış saat 9'dan sonra ama bizim yemek çoktan bittiği
için müziği bekleyemedik. Sonrasında bize geldik ve Şarap içtik. Evdeki ilk
misafirlerimiz! Sakin bir Cumartesi sabahından sonra, geldiğimiz ilk günden
beri bize oldukça destek olan ve bizi hiç yalnız bırakmayan Türk aile Hatice ve
Faruk ile buluştuk, yani bir hafta sonu klasiği olarak evlerine gittik. Hatice
bize yine Pişi yapmıştı, yine yazdım çünkü ilk hafta sonumuzda da Pişi yemiştik
ve inanılmaz mutlu olmuştuk. Pişi ve çay, yuppii!! Muhabbet de keyifli, hem
yeni yaşamımıza dair genel bilgiler alıyoruz, hem de Ozii Üniversite ile ilgili
ve kariyeri ile ilgili bir sürü tüyo alıyor. İyi ki varlar :) İki de çok tatlı
çocukları var. Emre ve Yusuf. Yusuf'un Mişi'si ve Mişiya'sı yani Emre'ye göre
"Baby language'de örümcek ve örümcek adam" demek :) hayatımıza giren
yeni kelimeler. Özellikle İngilizce yazıyorum, çünkü çocuklar İngilizce ifade
ediyorlar kendilerini :) Güzel bir Cumartesi'den sonra yoğun ve ayaklarımı
üşüttüğüm bir Pazar'a uyandık. Ozii'nin iş arkadaşı ve mentoru Andrew'un
çocuklarının ortak doğum günü partisine gittik. Gitmek için ise Pazar sporu
yerine geçecek bir mesafe katettik hem de yürüyerek (3.4 km tek yön :))Çok
kalabalık bir partiydi. Andrew'un anne ve babası, eşi Anna'nın babası ve
babasının kız arkadaşı, biz ve diğer çocuklu aileler. Bir sürü çocuk, her
yaştan, kızlı erkekli. Ama biri vardı kiii Page :) benim favorim oydu :)
Andrew'un ufaklıklar da çok tatlı, özellikle Ben (erkek ve büyük olan) aramızda
inceden bir samimiyet oluştu :) Kız olan Liz daha bir yaşına bastı. Partiden
bir sonraki programımıza uyabilmek için biraz erken ayrıldık. Yine 3,4 km
yürüyerek önce alışverişe gittik, sonra da komşumuz Bruce amca ile Shelly
teyzeyi ziyaret ettik. Shelly teyze evde yokmuş, ama Bruce amcanın dediğine
göre biz geleceğiz diye evi toparlamış :) çok şeker bir çiftler. Shelly teyze
hemşire, Bruce amcanın ise ulaşım ile ilgili kendi şirketi var ki detayını
anlattı ama anlayamadım. Onlardan da eve dair ve burada yaşama dair tüyoları
aldıktan sonra eve döndük ve sakin bir hafta içine uyandık.
Bugün ve yarın aklım hep İzmir'de önce
Engin'imin mezuniyeti var, sonra da Onurkuş'un :) İkisi de derece ile
bitiriyorlar bölümlerini. Sizlerle gurur duyuyoruz :) Mezuniyetlerinizde fiziki
olarak yanınızda olamadık ama diğer tüm mutlu günlerinizde yanınızda olacağız. Ayrıca Engin'imin bugün işinin ilk günüydü, umarım iş hayatında çok mutlu olur. Sizi çok seviyoruz.